Bütçe borçlara harcanacak, yeni borç bulunamazsa ne olacak?
DUVAR- Ekonomi uzmanlarına göre Türkiye önümüzdeki 3 yılda sadece 123 milyar dolar borç faizi ödeyecek. Mehmet Şimşek ve ekibinin dış kaynak arayışları sonuç verse bile kısa vadeli bir çözüm bütçeyi kurtarmayacaktır.
Ekonomist Hayri Kozanoğlu, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana dış kredi bulma açısından küresel ortamın en elverişsiz ortam olduğuna dikkat çekti. ABD’deki finansal hareketlerin Türkiye’ye etkisini değerlendiren Kozanoğlu, gelecek yıl bütçenin borç faizlerine de odaklanacağını belirtti.
Birgün yazarı Hayri Kozanoğlu’nun “123 milyar dolar nerede?” başlıklı yazının ilgili kısmı:
“Peki, içinde bulunduğumuz dünya konjonktüründe uygun şartlarda kredi bulmak mümkün mü? Hayır değil. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana en elverişsiz küresel ortamda para arayışı yapılıyor. daha sonra biraz geriledi, 10 yıllık Amerikan tahvil faizleri 19 Ekim’deydi. 2007’den bu yana ilk kez yüzde 5’in üzerine çıktı. ABD’de bütçe açıkları arttığı için Merkez Bankası FED’den tahvil çıkarıyor. Bilanço açısından Çin başta olmak üzere birçok ülke ABD finans piyasalarından uzaklaşıyor vb. Böylece 25 trilyon dolarlık ABD tahvil piyasasında fiyatlar düşüyor, getiriler artıyor. 2 yıllık tahvil faizi yüzde 5,10 civarında. .
Bütün bunlar Türkiye için neden değerli? Çünkü pratikte ABD hazine tahvilleri, borçlanma faizinize temel oluşturan risksiz faiz oranını temsil ediyor. Çoğunlukla CDS ile temsil edilen kendi risk priminizi ekleyerek borçlanabilirsiniz. Jeopolitik ortamın etkisiyle Türkiye’nin CDS primi 425 puana yükseldi. Bu risk primini de eklediğinizde dolar bazında en düşük faizle yüzde 9 – 9,50 civarında borçlanabileceğiniz ortaya çıkıyor.
Son bilgilere göre Türkiye’nin 2023 yılının 3. çeyreğinde dış borcu 476 milyar dolar oldu. Ortalama faiz oranını yüzde 9,5 olarak hesaplarsak bu, yıllık ortalama 45 milyar dolarlık bir faiz yüküne tekabül ediyor. Değeri ne olursa olsun dış kaynak bulmak, kısa vadede borç krizine sürüklenmenizi önleyebilir ancak bu, orta ve uzun vadede özellikle genç nesillerin ödeyeceği büyük bir yükü beraberinde getirir. asla sürdürülebilir değildir. Hatırlayalım, AKP iktidara geldiği 2002 yılında dış borç 132 milyar dolardı. Bu tür ham borçlanma nedeniyle ekonomi bu duruma düştü. Dünyadaki düşük faiz oranları ve bol likidite sayesinde borç krizine sürüklenmeden bu günlere geldik.
BÜTÇE FAİZE GİDER
OVP’den 2024-2026 yılları arasında sırasıyla 34,7 milyar dolar, 31,7 milyar dolar ve 30 milyar dolardan oluşan 3 yılda 96,4 milyar dolar cari açığın beklendiğini biliyoruz. Faiz oranları da dahil olmak üzere bu durum şu anlama geliyor: önümüzdeki üç yılda dış borçlar 100 milyar dolar daha artacak. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz haftalarda Mehmet Şimşek’in ABD gezisini düzenleyen yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye’nin ‘carry trade’e uygun olduğunun müjdesini vermişti. Yani nispeten düşük faizle borç alıp Türkiye’yi ziyaret etme niyetindeydi.
Sıcak paraya nasıl bir faiz oranı hazırlandığını geçen hafta TBMM’ye sunulan bütçe kanun teklifinden de öğrendik. Faizi ‘nasıl’ olarak kabul eden bir Cumhurbaşkanının yönetiminde, 2024-2026 yılları arasında sırasıyla 1254 milyar TL, 1809 milyar TL ve 2295 milyar TL olmak üzere toplam 5358 milyar TL faiz ödenmesi planlanıyor. Hatırlayalım 2022 yılında toplam 311 milyar TL faiz ödendi. 2023 yılında ise 646 milyar TL faiz ödenmesi bekleniyor. Bu sıçrayan rakamlarla bütçenin faiz bütçesine dönüşeceği rahatlıkla söylenebilir.
Bir hesaplama yapalım. OVP’de öngörülen 2024-2026 ortalama kurlarına göre yapılacak faiz ödemelerinin dolar karşılığını bulalım. 2024’te 34,1 milyar, 2025’te 41,7 milyar, 2026’da 48,01 milyar dolarlık faiz faturası toplamı 123,28 milyar dolar oluyor.
Mehmet Şimşek ve ekibinin doğru yolda olduğu kamuoyuna duyuruldu; Ancak ne yazık ki geçmişteki aksaklıklar ve özellikle piyasa odaklı MB lideri Naci Ağbal’ın görevden alınmasının yarattığı olumsuz imaj nedeniyle çalışmalarının meyvesini şimdilik alamayacağı mesajı veriliyor. Bu rakamları görünce insan şunu düşünmeden edemiyor: ‘Şimşek istediği borçları bulamazsa, bulursa önümüzdeki yıllarda ülkeyi daha parlak bir gelecek mi bekleyecek?’ sorusu geliyor. “Sonuçta kısa vadeli hedeflerine ulaşsa bile 3 yılda 123 milyar dolar borç faizi ödeyerek tarih yazmayı planlayan bir ekonomi yönetimiyle karşı karşıyayız.” (HABER MERKEZİ)