Haber

Yakılarak öldürüldüler: Sanıkların akıl sağlığı incelenecek

İZMİR – Suriyeli inşaat işçileri Mamoun al-Nabhan, Ahmed Al-Ali ve Muhammad al-Bish’in yakılarak öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması 16 Kasım 2021’de İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde görüldü. İzmir Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Bayraklı’da görülen duruşmasına, sanık Kemal Korukmaz ve avukatı da katıldı. Öte yandan, duruşmayı çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile insan hakları savunucuları da izledi.

YAZILI İFADE İSTEDİ: KONUŞURSAM AİLE OLACAK

Sanığın kimliğinin belirlenmesiyle başlayan duruşmada sanık Korukmaz’ın savunması alındı. Susma hakkını kullanarak özel sebeplerden dolayı ifade vermek istemediğini söyleyen Korukmaz, suçlamaları kabul etmedi. Hakim sanığa polisin sözlerini hatırlatıp, olaydan önce arabanın içine sigara paketi içinde konduğunu iddia ettiği notları sorduğunda sanık Korukmaz, “Polise bazı şeyleri söyleyemem dedim. istasyon, bu bir sırdı. Yazılı ifademde size her şeyi anlatacağım. “Notlar çantamdaydı. Karakolda mahkemede bu şekilde ifade verirsem akli dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle hastaneye sevk edileceğinize dair bir not vardı.

Sanık Korukmaz, Ramazan’la Suriyelilerin öldürülmesine ilişkin konuşmalarının sorulması üzerine, “Ramazan ‘Suriyeliler var diye bize para verilmiyor’ diyor. Bana yazılan notta aynen şu ifade vardı: “Ramazan’a hastaneden çıktığım için boğazımdan ameliyat olmam gerektiğini söyledim. Hapishaneye yeni girdiğim zamanlar olduğu için ne yazdığımı hatırlamıyorum. Susma hakkımı neden kullandığımı size ayrıntılı olarak yazacağım. Konuşursam aile felaketi olur.”

SANIK’IN AVUKATI, AKIL VE SINIR HASTALIKLARI HASTANESİNE YERLEŞTİRİLMESİNİ TALEP ETTİ

“Hangi aile yönünden?” Soru üzerine Korukmaz, “Burası hakkında konuşmak istemiyorum. Görüşmem gerekenlerle görüşemedim. Onlarla görüşmeden konuşmak istemiyorum. Meğer bu böyleymiş.” benimle ilgili değil.” söz konusu. Sanıktan çıkan paranın kaynağı sorulduğunda banka hesaplarının incelenmesini talep etti.

Suat Matur ile rekabeti sorulduğunda müşteki, “Sigorta ödemediği için aramızda kavga çıktı. Suat Matur’un bu olayda kumpas kurduğundan eminim. Ölen Suriyelileri bilmiyorum. Her gün başka yabancılar işe geliyordu.Ben sadece orada çalışıyorum Adem Göl, Osman, Serkan Göl “Ahmet Ali’yi tanırım” dedi.

Sanık avukatı, sanığın savunmasına katılmadığını belirterek, sanığın ruh sağlığına ilişkin verilen raporu kabul etmediğini söyledi. Sanık avukatı, gasp nedeniyle devam eden belgede sanığın sözlerini aynen verdiğini belirterek, “Aklı başında bir kişinin, hakkını kullanacağını söyledikten sonra sorulan sorulara yanıt vermesi normal değil. Sanığın ifadeleri ve beyanları birbiriyle çelişiyor.Sanık, bir süre Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde gözlem altına alınmasını ve tekrar ihbarda bulunulmasını talep ediyoruz’ dedi.Avukatının talebi üzerine, Sanık Korukmaz, akli dengesinin yerinde olduğunu ve söyleyeceklerinin çok değerli olduğunu söyledi.

‘SANIKTAN ŞİKAYET EDİYORUM CEZALANDIRILMAK İSTİYORUM’

Müşteki avukatlarının “Size bırakıldığını söylediğiniz notu ne zaman gördünüz?” sorusu üzerine Korukmaz, notu tutuklanmasından bir hafta önce gördüğünü söyledi. Sanık Korukmaz, avukat Ayşegül Karpuz’un tutuklanmadan önce polisle mi yoksa jandarmayla mı görüştüğünün sorulması üzerine, “İfade isteyen polislerle görüştük. görüşme formunda yazılı bir ifade yoktu” dedi.

Avukatların sorgusunun ardından söz alan öldürülen Mamoun al-Nabhan’ın ağabeyi Ahmet al-Nabhan, “Bu konuda söyleyecek bir şeyim yok. Olayı, onunla çalışan Muhammed El-Nabul isimli birinden öğrendim. Ağabeyim, son olaydan bir gün önce kardeşimle konuştum. Bana rastgele bir olaydan bahsetmedi. Sanık hakkında şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

‘SURİYELİLER ÖLECEK’ DEDİ

Duruşmada ifade veren şikayetçi iş yeri sahibi Suat Matur, “Sabah doğru işyerimin yandığını öğrendim. Geldiğimde polis, itfaiye ve ambulans olduğunu gördüm. yanmış çocuklar onlara yardım ettiler.Ben olay yerine gittiğimde yaşıyorlardı.Hastaneye sevk ettiğimizde sadece yüzlerinde ve ayaklarında yanıklar vardı.Dokuz Eylül, Yeşilyurt ve Bozyaka hastaneleri.Ben hastanedeyken, Doktorlardan bilgi alıyordum vefat edenlerle bizim bir problemimiz yoktu onların diğer çalışanlarımla bir problemleri yoktu Ahmed al-Nabhan’da bir kaç gün benim iş yerimde çalıştı bir problem olmadığını biliyor dedi.

Matur, olaydan sonra çalışanı Ramazan Bulut’un kendisini aradığını söyledi. dedi.

‘BU SURİYELİLERİ NEDEN ÇALIŞTIRIYORSUNUZ?’

Sanığın o dönemde yanında çalışmadığını söyleyen Matur, devamla, “Bahçıvanlık yapıyordu ve iş bulunca gelip benden taş alırdı. 1997’de bizde çalıştı. ‘O zamanlar kardeşimin işyeri olduğu için ne kadar çalıştığını bilmiyorum.İş yerimize sık sık gelirdi.Arabasında yatardı.Evine gitmezdi.Sanıklar arasında husumet yoktu. ve ben” dedi. “Olaydan sonra olay mahallinde boş bir bidon buldunuz mu?” Soru üzerine Matur, bulduklarını ancak içinde yakıt kokusu olmadığını söyledi. Matur, “Sanık işyerinize geldiğinde yabancılar hakkında kötü sözler söylediğini duydunuz mu?” “Evet, geldiğinde bana neden bu Suriyelileri çalıştırıyorsunuz” diye sordu.

‘KÖCEĞİN OLDUĞU YERDE HALI BİLE YANMIŞTI’

“İçeride elektrikli ısıtıcı var mıydı?” Soru üzerine Matur, “Vardı ama kullanıldı mı bilmiyorum. Cinayet ben enkazı kaldırırken ofiste işlenmiş. Kaloriferin olduğu yerde halı bile yanmamıştı. Sadece bir sıvı dökülüp yanmış gibi şerit şeklinde bir yanık vardı. Diğer yerler sağlamdı. Sanıklardan şikayetçiyim.”

Matur’un avukatı ise şirkete ait kamera sisteminin iptal edildiğini, gasp ve yağma suçunun da bu olayla bağlantılı olduğunu öğrendiklerini, Korukmaz’ın eline geçen parayla kaçmayı planladığını düşündüklerini söyledi. oradan elde edilir.

SANIK YARALI HASTANEYE YÜRÜYENE KADAR OLAY YERİNDE BULUNUYORDU

Avukat Hareket Soylu, Suat Matur’un birinci kademedeki ve mahkemedeki sözlerinin birbirinden farklı olduğunu söyleyerek sorular yöneltti. Matur’un yaralıları hastaneye kaldırılıncaya kadar Kemal oradaydı. İş yerimde o saatte olmaması beni şüphelendirdi.”

Olay yerine gelen ‘BURAYA KİM ATEŞ ETTİ, NE OLDU?’ SÖZ KONUSU

Tanık Muhammed Salih Matur, “Uyuyordum, babam aradı, birlikte şantiyeye gittik. Kemal benimle arabaya binip hastaneye geldi. Yaralıların fotoğraflarını çekti. Hastaneye geldik. şantiyede onları bir daha görmedim sonra ramazan aradı şüphelendik olay karakola intikal etti çalışanımız adem göl babama haber verdi evimiz yakın olduğu için 5 dakikada oradaydık merhum kaldıkları yerin dışında.Üçü de sağdı.Elleri ve yüzleri yandı.Elektrik panosunda sorun olduğu için su tutulamadı.Panodaki kablolar yandı.Sonra şalter gitti.Serkan Göl Kemal’in arabasını görür Kontağın kapalı olduğunu söyler tekrar çalıştırırdı Kemal’in arabasına koşarken gördü Kemal gelir giderdi Bizden mal alırdı Merhumla rekabet olmaz merhumla biz alırdık geldiğinde sohbet etti fikrini paylaşmadı Suriyeliler çıktı. olduğu günü anlattı. Bana öleceğini söyledi. Sonra yangın çıktı. Kemal olay yerine geldiğinde, “Burayı kim yaktı, ne oldu burada?”

Avukatların sorusu üzerine görüntüleri sivil polise verdiğini söyleyen tanık Muhammed Salih, “Öğlen saatlerinde otopark güvenliğine görüntüleri sordum. Kayıtları sivil polise gönderdim. önce ben. Kayıtları aldıktan sonra ertesi gün polis geldi. Sahneleri ona verdim” dedi.

‘Mağdur Suriyeli olunca zanlının ölçeği küçültüldü’

İzmir Barosu, Ankara Barosu, ÖHD, İHD, Mültecilerle Dayanışma Derneği davaya katılma talebinde bulundu.

Avukat Ayşegül Karpuz, belgede soruşturma aşaması açısından çok önemli eksikliklerin olduğunun altını çizerek, mağdur Suriyeli olunca şüpheli ölçeğinin farklı bir şekilde daraltıldığını söyledi. Karpuz, “Güzelbahçe Karakolu zanlı ve çalışanların ifadelerini alıyor. Kemal Korukmaz’ın savcılığa sevk edilmesinin ardından ne olduğu bilinmiyor. Basit şüphenin ötesinde. Sadece tanık beyanları değil, yan deliller de olmasına rağmen ne kolluk ne de Cumhuriyet savcısı nezdinde Kemal Korukmaz hakkında etkin bir işlem yapmıyoruz.” söz konusu.

Sanık Korukmaz’ın olaydan sonra karakola gittiğini söylediğini kaydeden Karpuz, “Karakolun kamera kayıtlarının dosyaya getirilmesini talep ediyoruz. HTS kayıtları var ama eksik. Sanık başka bir telefon numarası kullandığını ifade etmiştir. Bu telefona ait HTS ve baz sinyal kayıtlarının getirilmesini istiyoruz. Getirilecek yeni hts kayıtlarının bilirkişi tarafından incelenmesini talep ediyoruz. İş Bankası ve Ziraat Bankası hesaplarının hesap hareketliliğine getirilmesini talep ediyoruz.” Karpuz, dinlenilmesini istedikleri tanıkların da olduğunu belirtti.

‘SURİYELİ OLDUĞU İÇİN OLAYIN KAPATILMASI İSTENMİŞTİR’

Avukat Irmak Bilece, CMK Madde 59 uyarınca tanıklara soru sorma hakları olduğunu belirterek, tanıkların yeniden dinlenmesini istedi. Demirci Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30.11.2021 tarihli raporunda cep telefonunun sanığa teslim edildiğinin belirtildiğine dikkat çeken Bilece, “Açıklayamadığım şeyler var diyor. Bize bu telefonun akıbeti sorulsun istiyoruz. Kadir Bulut, Nihat Matur, Ahmed Ali Berk ve Harun Matur’un dinlenmesini talep ediyoruz” dedi.

Avukat Gülden Sönmez ise itfaiyeden polise kadar Suriyeli oldukları için olayın üstünü örtmek istediklerini belirterek, yargılamanın adil olmasını istediklerini söyledi.

SAVCI KARARIN REDDİNE KATILMAK İSTİYOR

Mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, müştekilerin avukatlarından, mağdurların kesin ölüm nedenlerine ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu talebinin kabul edilmesini, baro ve derneklerin üyelik taleplerinin reddedilmesini istedi. , müştekilerin avukatları hariç. Savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.

Sanık avukatı ise sanık Korukmaz ile cezaevinde görüştüğünde sağlıklı bir yapıda olmadığını gördüğünü söyledi. CMK avukatının da aynı şeyi söylediğini belirten sanık avukatı, sanık Korukmaz’ın özellikle hakem hastanesi olan İstanbul Bakırköy Hastanesi’nde uzun süre müşahede altında tutulması ve tutanak tutulması gerektiğini belirtti. Sanık avukatı da belgelerdeki eksikliklerin giderilmesini istedi. Sanık Korukmaz, aksine avukatının akıl sağlığının yerinde olduğunu yineledi.

DURUM ERTELENDİ

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, güvenlik kamerası görüntülerinin belgelere sunulmasını ve ölüm nedenlerine ilişkin İstanbul ATK’dan rapor alınmasını istedi. Sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına ilişkin Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne rapor gönderilmesine karar veren mahkeme, sanığın 6 Haziran – 31 Aralık 2021 tarihleri ​​arasındaki banka hesap hareketlerinin incelenmesini istedi.

Ayrıca mahkeme, Korukmaz’ın olay anında kullandığını bildirdiği numaralar için olay tarihinden itibaren 3 aylık konuşma mesajlaşma kayıtlarının istenmesine ve olay yerine gelişine ait görüntülerin bilirkişiye inceletilmesine karar verdi. Hazır olmasını istedi. Diğer tanıkların bir sonraki duruşmada dinlenmesine karar veren mahkeme, tutanağı hazırlayan itfaiyeciler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Dava 14 Haziran’a ertelenirken, İzmir ve Ankara baroları, İHD, ÖHD ve Mültecilerle Dayanışma Derneği’nin üyelik talepleri reddedildi.

egilhaber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu